Karina Yayınevi’ne Açık Mektup;

yitik-peri-aysegulHer ne olduysa sizin beceriksizliğiniz yahut baştan savma tavrınız yüzünden oldu. Bir yayınevi sıfatı ile bu camiaya girmişseniz hakkını vermeniz gerekirdi. Diğer yazarlara nasıl davrandığınız beni alakadar etmez; durumu buralara getiren bana karşı olan tavrınızdı.

Şimdi burayı okuyanlara soruyorum;

Bir yayınevi düşünün;

-Siz ödemeyi yapana kadar -şöyle bir yayıneviyiz, ilkelerimiz şunlar, referanslarımız şunlar, vereceğimiz hizmetler şunlar vs vs – diye saysın döksün. Siz de bu vaatlere inanarak ödemeyi yaparak çalışmanızı gönderin.

-Çalışmanıza doğru dürüst bakılmasın, ödemeye dahil olan hizmetlerin h’si bile yapıl(a)masın. Kapak çalışmaları dandik, içerik bozuk, süreç karşıdan kaynaklanan sebeplerle sözleşmeye aykırı olarak uzun olsun. Sözleşmede yer alan 3 ay içinde çalışma tamamlanmayınca sözleşmeyi iptal etmek isteyin ve yine türlü vaat ve bahanelerle yola getirilin.

-Kapak çalışması ve içerik düzenlemesini onlar beceremeyince mecburen %90 siz yapın ama yayınevi altına imza atsın ve kendileri yapmış gibi bu çalışmanın parasını kendine hak bilerek cebine atmaktan geri kalmasın.

-Kitap satışta demelerine rağmen kitabı bir türlü satın alamayın ve araştırmalarınız sonucunda belirttikleri tarihten uzun bir zaman sonra satışa girdiğine şahit olun.

-Kitap elinize ulaştığında ne kadar kalitesiz basıldığını görün.

-Kitabınıza baştan savma bir tanıtım hazırlayıp bunu da bir avuç takipçili sayfalarında paylaşsınlar, bunun adı da reklam olsun.

-Sözleşme süresi dolsun ve hesabınıza 45 tl telif yatsın. Kalan kitapları en ekonomik kargo şubesi ile almak istediğinizi belirtin telefonda ama karşıdaki pişkin bir tavırla -istedikleri kargo şubesi ile yollayacaklarını, almama hakkınızın da olmadığını- söylesin.

-Yayınevi ile yaşadığınız olumsuz süreci olduğu gibi yazarak gasp edilen hakkınızın iadesini talep edin ve yayınevi köpürerek sosyal medyada sizin adınıza karalama kampanyaları düzenlesin.

-Kitabınız satılmadı diye sizi -çürük yumurta- diye nitelendirebilsin. Sizi aşağılasın,kişiliğinize hakarette bulunsun.

-Sözleşme biteli yıllar olmasına rağmen kitabınız hala satışta olsun. (HALA  SATIŞTADIR)

-Yayınevi, maillerinde size asla telif ödemeyeceğiz demesine rağmen sosyal medyada aksini savunarak sizi yalancı konumuna düşürmeye çalışsın. Bir de utanmadan sizden özür beklesin.

-Telefonda eşinize; sizin bloğunuzdaki yazılar yüzünden müşteri kaybettiğini, bilmem kaç bin lirası çöpe gittiğini ve size tek kuruş telif ödemeyeceğini söyleyerek imzanız olmadan kitabınızı satışta tutmaya devam etsin.

-Daha yazmadığım pek çok haksızlığa rağmen bir de sizi savcılığa vermekle tehdit etsin.

SİZ, BÜTÜN BUNLAR SİZİN BAŞINIZA GELSE, EMEĞİNİZ İZNİNİZ DIŞINDA TELİFSİZ SATILSA NE YAPARSINIZ?

Şimdi sözüm sana Karina yayınevi;

Hani internet sitende, sosyal medya hesaplarında benden sonra taktik değişerek ‘Güvenilir yayınevi’ etiketini sık sık kullanarak sözüm ona kendini aklıyorsun da yukarıda her şeyi gören Allah’ı hiç hesaba katmıyorsun. Sen istersen bin kişiye ekmek ver, bir kişinin hakkını göz göre göre yediğinde Allah katında şerefin iki paralık olur, cehennemlik olursun.

Haa, seni niye mi şikayet etmiyorum? Hakkımı yiyen bir diğerinin dava sürecinde eşimin maaşı dolayısı ile adli yardımı geri çeken baro yüzünden. Sen bundan güç alarak hakkımı afiyetle yiyebiliyorsan buyur ye, boğazına dizileceği günü dört gözle bekliyorum.

 

 

 

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.